Yalnızlık…
Kimimizin kişisel tercihi.
Kimimizin belki de mahkumiyeti!
Kimilerine göre bir zaaf, bir kusur.
Kimilerine göre büyük bir keyif.
Peki ya siz?
Siz yalnızlığı nasıl bilirsiniz?
Onu sever misiniz?
İster zorunluluk olsun, isterse sizin tercihiniz,
Siz, yalnızlığının keyfini çıkarmasını bilenlerden misiniz?
Kimilerimiz onu bir zaaf, bir eksiklik olarak görse de, bazen bizim tercihimiz, bazen mahkumiyetimiz şeklinde gelse de; insan yalnız kalmışsa eğer, onun tadını çıkarabilmeli, belki de zaman zaman kendisi yalnız kalmayı isteyebilmeli bence. Tabi ki eğer kendiyle baş başa kalmaya, kendisiyle ve hayatla yüzleşmeye, cesareti var ise. Çünkü;
Yalnızlık insanı düşündürür.
Yalnızlık insanı büyütür.
Yalnızlık insana geleceğini şekillendiren düşler kurdurur.
Yalnızlık insanın sırtından yılların yorgunluğunu alır.
Yalnızlık kalabalıklar içine hapsolduğunu anlayan insanın kendine kaçışıdır.
Yalnızlık insanın kendini gerçekten dinleyene, kendini tüm çıplaklığıyla hiç çekinmeden itiraf edebilmesidir.
Yalnızlık insanın kendi içinde ki derinliği görebilmesidir
Yalnızlık insanın kendini önemsemesi, kendine değer vermesidir.
“Yalnızlık insanın kendini sevmesidir”
Bence....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder