6 Haziran 2014 Cuma

DOSTUN İHANETİ

Sevgi, güveni de beraberinde getirir'. Küçükken hep buna inanırdım. Korktuğumda, üzüldüğümde hep dostlarımın omuzlarına dayandım. Onların kalp atışlarını duymak beni rahatlatırdı. Dünyadaki kötülüklere karşı sevgi ve güvenin olduğunu bilmek beni hayata daha çok bağlardı. Tabii o zamanlar düzenbazlığın ne olduğunu bilmezdim...Şimdi gelin, sorun bana; uzun yıllar arkadaş olduğum kişileri geleceğimden sildim. Silmek zor. Fikirlerimi bile paylaşamıyorum insanlarla. Yapabilecekleri ama sadece üşendikleri için adını kısaca 'imkânsız' koydukları şeylere ışık tuttuğumda elimdeki feneri alıyorlar, hızla koşarak uzaklaşıyorlar ve beni o sonu olmayan karanlıkta tek başıma bırakıyorlar. Artık karanlıkta yolumu aramaktan sıkıldım. Olduğum yere çöküp, birilerinin bana ışık tutmasını beklemek istemiyorum...Bir dosta sarıldığında kendini canlı ve huzur içinde hissetmek, az önce sarıldığın omuzların hiçbir zaman desteğini esirgemeyeceğini bilmek, hiç düşünmeden canını ona emanet edebileceğini bilmek ve karşındakini bir şeye inandırmak için yemin etmek zorunda kalmamak...Güven, budur bence...Bir süre önce 'en yakınım' diye nitelendirdiğim biricik dostlarımı geleceğimden sildim, bana yalan söyledikleri için.'Geleceğimden' dedim, çünkü ölene kadar dost kalmayı planlıyorduk. Bu kadar yakın olduğum insanları bir anda nasıl unutabildim, ben de çok şaşırdım! Sonra anladım ki; onların benden çekip kopardıkları değil, benim onlara verdiğim değer bana acı veriyormuş. Ve ben istediğim zaman onlara verdiğim sevgiyi geri alabilirmişim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder