29 Ekim 2014 Çarşamba

AsLan YürekLi TiLki

Kaplanlarla aslanlar savaştı. Aslanın biri ağır yaralandı. Koşamadı, yetişemedi arkadaşlarına.

Bir ağacın dibinde kurtarılmayı beklerken, tilki çıkageldi uzak köşeden. Fırsat bu fırsat işte! dedi kendi kendine ve hemen su taşıdı kan kaybeden aslana. Tilki için bu bir daha da yakalayamayacağı altın bir fırsattı. Aslan, tilkinin ocağına düşmüştü ve onu kurtarırsa tilkiye borçlanacaktı. Su taşıdı, yaralarına pansuman yaptı, masaj yaptı ama olmadı. Kan kaybından öldü koca aslan. Etrafta hiç kimse yoktu. Aklına bir hinlik geldi tilkinin. Aslanın kalbini söktü ve kendi kalbiyle aslanınkini değiştirdi.

O artık aslan yürekli bir tilkiydi. Cesur adımlarla ormanda dolaşmaya başladı.

Olup biteni başından sonuna kadar izleyen kurt ansızın dikildi tilkinin karşısına ve boynundan kavradığı gibi gel aşağı etti aslan yürekli tilkiyi. Tilki pençe attığını düşünerek ince ayaklarıyla kurda vuruyordu.

Kurt tilkiyi ayaklarından yemeye başladı ve ona:

- Yarım bir aslan olmaktansa, tam bir tilki olsaydın, en azından kaçmayı akıl edebilirdin tilki kardeş. Sen sen ol, bir daha da kendi yüreğinden başka yürek taşıma! dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder