Normal ve karışık cilt: Normal cilt düzgün ve yumuşaktır, donuk bir parlaklığa ve sağlıklı bir görünüme sahiptir. Karışık ciltte, yanaklar kuru ve daha çok alın, burun ve çene bölgeleri yağlıdır. Ama bu durum, normal ciltte de görülebildiği için, normal cilt sınıfına girer.
-Yağlı cilt: İri gözenekli ve sivilcelenmeye yatkındır. Yıkandıktan kısa süre sonra yine parlak bir görünüm kazanır ve kremlendikten uzun bir süre sonrasına kadar yağlı kalır. Sivilceli cilt, yağlı cildin kız kardeşidir: Sivilceler, yağ yapımında bir aksaklığın belirtisidir.
-Kuru cilt: Bazen sert ve pulludur, göz ve ağız çevresinde genç yaşlarda kırışıklıklar oluşmaya başlar. Kuru cildin bakımında yanlışlıklar yapılabilir. Temizlendikten sonra gerilir ve yağlı kremler çok çabuk emilir.
*Yağlı bölgeleri veya karışık ciltteki sivilceli bölgeleri yağdan arındırıcı maddelerle temizlemeye çalışmayınız. Cildin asidik koruma örtüsünü tahrip edebilirsiniz.
*Yağlı cildinize çok etkili veya yüksek dereceli alkol içerikli ürünlerle işkence etmeyin. Bu tür bakıma yağ bezlerinin tepkisi, daha fazla yağ üretmek olacaktır.
*Özellikle kuru cildi soğuk suyla yıkamayın: Aksi halde gözenekler kapanır ve cilt daha fazla kurur.
*Cildin kendini yenileyebilmesi için(regenerasyon), haftada 1-2 kere, cilde uygun yüz maskeleri uygulanmalıdır.
*Peeling yöntemi(ayda 1-2 kere), cildin sertleşmesini önler.
*Pigment lekelerine karşı, rendelenmiş çiğ patates maskesi, 15-20 dakika etkilemeye bırakılır.
-Mayıs papatyası yağı, her tür cilt için
30g mayıs papatyası, 100 ml susam yağı ve 100 ml kırmızı kantaron yağına eklenir. Cam yağ kavanozu bir saat boyunca çok sıcak su banyosunda (benmarin yöntemi) bekletilir ve süre sonunda iyice çalkalandıktan sonra, tülbentten geçirilerek süzülür. Yağa batırılan pamukla yüz iyice temizlenir.
-Yağ karışımı, normal ve karışık cilt için
10’ar ml soya yağı ve hintyağı, 20 ml bademyağı ve 30 ml zeytinyağı iyice karıştırılarak koyu renkli bir şişeye aktarılır. Yağla ıslatılan bir pamukla, yumuşak hareketlerle yüze, boyuna ve dekolteye yedirilir.
-Temizlik maskesi, yağlı cilt için
1 yumurta sarısı, 1 yemek kaşığı susam yağı ve 3-4 damla limon suyu iyice karıştırılarak krem haline getirilir. Elle veya bir bezle, yüze, boyuna ve dekolteye sürülür ve 10 dakika etkilemeye bırakılır. Süre sonunda bol ılık suyla yıkanılır.
-Limon peelingi, yağlı cilt için
2 yemek kaşığı dolusu ince rendelenmiş limon kabuğu, 2 yemek kaşığı yulaf unu ve 6 yemek kaşığı dolusu buğday kepeği iyice karıştırılır ve biraz su eklenerek esnek bir lapa haline getirilir. Dairesel hareketlerle, 2-3 dakikalık bir süre boyunca cilt temizlenir. Bol ılık suyla yıkanılır.
-Yeşil çay losyonu, kuru cilt için
Orta boy bir su bardağı dolusu kaynar suda 1 tatlı kaşığı dolusu yeşil çay haşlanır, üstü kapalı olarak 10 dakika demlendikten sonra süzülür. 1 yumurta sarısı, 1 tatlı kaşığı dolusu çiçek balı ve 10 ml gliserin iyice karıştırıldıktan sonra, çayla birlikte küçük bir kavanoza aktarılarak iyice çalkalanır. Karışıma batırılan pamukla, yüz, boyun ve dekolteye friksiyonla iyice emdirilir.
Kepek peelingi, olgun cilt için
5 yemek kaşığı dolusu badem veya buğday kepeği biraz suyla iyice karıştırılarak lapa haline getirilir. Dairesel hareketlerle, 2-3 dakika boyunca yüz iyice temizlenir.
Canlandırıcı yüz losyonları
Yağ veya kremlerle yapılan bir temizliğin ardından uygulanan yüz losyonları, cilde canlılık kazandırır ve yatıştırıcıdır. Bir pamuk parçasını losyonla ıslatın ve yüzünüzü, boynunuzu ve dekoltenizi nemlendirin.
-Lavanta suyu, karışık cilt için
Sabahları ve akşamları, bir pamuğu lavanta destile suyu ile ıslatın ve yüzünüze, boynunuza, dekoltenize sürün.
Lavanta suyu, yağlı cilt için
50 ml lavanta destile suyu, 2-3 damla nane yağı ve 1 tatlı kaşığı dolusu elma sirkesini bir cam kabın içinde iyice çalkalayarak karıştırın. Yüzünüzü, boynunuzu ve dekoltenizi, bu sıvıyla ıslattığınız bir pamukla temizleyiniz.
-Aynısafa losyonu, kuru cilt için
50 ml portakal çiçeği destile suyu, 50 ml gülsuyu ve 20 ml aynısafa tentürünü bir şişede iyice çalkalayarak karıştırın. Yüzünüzü bu losyonla temizleyin. Aynısafa tentürünün yapımı için gerekli bilgiyi, kitabın bitkiler bölümünde bulabilirsiniz.
-Bitki losyonu, sivilceli ve iltihaplı cilt için
1 yemek kaşığı dolusu mayıs papatyası, 1 tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış ayrıkotu kökü, 1 yemek kaşığı dolusu öksürükotu yaprağı(veya ebegümeci yaprağı), 1 yemek kaşığı dolusu aynısafa çiçek yaprağı (hepsi kurutulmuş olarak), 200 ml steril su, 30 ml 70 derecelik etil alkol ve 30 ml adaçayı destile suyu bir kavanoza koyulur ve ağzı iyice kapatılır. Arada bir çalkalanarak 3-4 gün bekletildikten sonra, 3-4 kat tülbentten geçirilerek süzülür. Elde edilen losyon, koyu renkli temiz bir şişeye aktarılır. Her kullanımdan önce iyice çalkalanır. Losyonla ıslatılan bir pamukla, sabahları ve akşamları, yüz, boyun ve dekolte nemlendirilir.
Yağ karışımları
Eterli bitki yağları, yüz masajları için çok uygundur veya kuru ve olgun ciltler için, bir gece kreminin yerini doldurabilirler. Ama eterli yağlar doğrudan kullanılmaz, ana madde olarak seçilen bir bitkisel yağa uygun miktarda karıştırılarak kullanılırlar. Önerilen miktarlar bir kapta karıştırıldıktan sonra koyu renkli bir şişeye aktarılır ve iyice çalkalanır. Yağların birbirine tam olarak karışabilmesi için birkaç saat beklenilmesi gerekir.
Yağ karışımı, yağlı cilt için
15 damla limon yağı, 12 damla servi yağı(veya 10 damla kafur yağı), 10 damla lavanta yağı, 50 ml soya yağı.
-Yağ karışımı, normal cilt için
15 damla lavanta yağı, 4 damla gülyağı, 8 damla adaçayı yağı(veya ökaliptus yağı) ve 50 ml susam yağı.
-Yağ karışımı, kuru cilt için
15 damla rezene yağı(veya mayıs papatyası yağı), 5 damla lavanta yağı, 5 damla gülyağı ve 50 ml bademyağı.
-Yağ karışımı, olgun cilt için
15 damla lavanta yağı, 5 damla kekik yağı, 3 damla nane yağı, 10 damla gülyağı ve 50 ml zeytinyağı.
Deriyi Besleyici Maskeler
Maskeler, cildi güçlendiren klasik güzelleştiricilerdir. İyileştirici ve güzelleştirici maddelerini cilde emdirerek, onun kendini yenileyebilmesine yardımcı olurlar. Maskeler cildi yatıştırır, gerginleştirir ve kan dolaşımını uyarırlar.
Elma-krema maskesi, normal ve kuru cilt için
Kabuğu soyulan bir elma ince rendelenir ve 1 yemek kaşığı dolusu krema ile iyice karıştırılır. Yüze, boyuna ve dekolteye uygulanır ve 10 dakika etkilemeye bırakılır.
Zencefil kompresi, yağlı cilt için
1 bardak zeytinyağı hafifçe ısıtılır, 1 yemek kaşığı dolusu öğütülmüş zencefil yağa iyice karıştırılır ve 1-2 saat bekletilir. Bu karışımın emdirildiği bez parçaları yüze uygulanır ve 20 dakika etkilemeye bırakılır.
Hıyar maskesi, yağlı cilt için
Soyulmuş hıyardan kesilen 5 kalın dilim mikserde püre haline getirilir, 2 tatlı kaşığı elma sirkesi ve 2 tatlı kaşığı susam yağı, 1 yumurta sarısı iyice çırpılır ve hepsi mikserde iyice karıştırılır. Yüze, boyuna ve dekolteye uygulanarak, 45 dakika etkilemeye bırakılır.
Ekşimik/çökelek maskesi, yağlı cilt için
125g ekşimik(çökelek), 2 yemek kaşığı dolusu ılık süt ve yarım limonun suyu iyice karıştırılır. Yüze uygulanır ve 15 dakika etkilemeye bırakılır.
Avokado maskesi, kuru cilt için
Olgun bir avokado meyvesi kabuksuz olarak çatalla ezilir ve yarım tatlı kaşığı bal, bir tatlı kaşığı elma sirkesi ile iyice karıştırılır. Bir yumurta sarısı çatalla iyice çırpıldıktan sonra eklenerek karıştırılır ve bu arada da 3 yemek kaşığı dolusu zeytinyağı, karıştırılma sırasında azar azar eklenir. Yüze, boyuna ve dekolteye bolca uygulanır ve 20-30 dakika etkilemeye bırakılır.
Havuç maskesi, olgun cilt için
1 yumurta sarısı, yarım tatlı kaşığı zeytinyağı ve bir tatlı kaşığı dolusu havuç suyu iyice karıştırılır. Yüze, boyuna ve dekolteye sürülerek, 20-30 dakika etkilemeye bırakılır.
Buğday kırması maskesi, kuru cilt için
100g kırılmış buğday, krem haline gelebilecek ölçüde zeytinyağı ile mikserde karıştırılır. Yüze uygulanır ve 15 dakika etkilemeye bırakılır.
Yeşil çay maskesi, olgun cilt için
Bir bardak su kaynatılır ve 5 dakika bekletilir, 1 yemek kaşığı dolusu yeşil çay eklenerek 5 dakika demlendirilir, süzülür ve soğumaya bırakılır. Bu arada, 3 yemek kaşığı dolusu bademyağı ve 1 yemek kaşığı dolusu çiçek balı iyice karıştırılır. Yeşil çay bu karışıma yavaş yavaş eklenirken karıştırmaya devam edilir. Maske, yüze, boyuna ve dekolteye uygulanır ve 20 dakika etkilemeye bırakılır.
-Cildi tazelemek için (20 dakikalık maskeler)
*Bal, limon suyu ve 1 tatlı kaşığı zeytinyağı iyice karıştırılır.
*Limon suyu ve 1 yumurta sarısı iyice karıştırılır.
*Sütte pişirilen 1 elma iyice ezilir ve ılıklaşması beklenir.
Kompresler ve Buğu Banyoları
Şifalı bitkilerle veya eterli yağlarla hazırlanan kompresler ve buğu banyoları cilde tazelik kazandırır ve kan dolaşımını uyarır. En doğrusu, cildin akşam temizliğinin ardından uygulanmasıdır.
Kompresler için, çok sıcak ama kaynamayan suyla bitkiler haşlanır, 10 dakika demlendikten sonra süzülür.
Yüze uygulanan buğu banyoları için, kaynar derecede olmayan çok sıcak suya bitkiler veya eterli yağlar eklenir. Büyük bir havluyla baş ve su kabı örtülerek, gözler kapalı biçimde, 5-10 dakika boyunca buharın cildi etkilemesi beklenir. Buhar cildi yakmamalıdır! Sonunda yüz soğuk suyla yıkanır ve temiz bir havluyla kurulanır.
Şifalı bitki kompresleri, yağlı cilt için
2 yemek kaşığı dolusu civanperçemi, ıhlamur veya ökaliptus yaprağı, yarım litre su.
Şifalı bitki kompresi, kuru cilt için
2 yemek kaşığı dolusu mayıs papatyası, lavanta veya ıhlamur, yarım litre su.
-Şifalı bitki kompresi, olgun cilt için
1 yemek kaşığı mayıs papatyası, 1 yemek kaşığı kuşburnu kabuğu, 1 yemek kaşığı dolusu aynısafa çiçeği, yarım litre su.
Buğu banyosu, yağlı cilt için
Mayıs papatyası, ıhlamur, civanperçemi, ökaliptus veya biberiye yağından 4-6 damla ve 1 litre su.
Buğu banyosu, kuru cilt için
2 yemek kaşığı dolusu mayıs papatyası, lavanta veya ıhlamur ve 1 litre su.
Deri gözeneklerinin sıkıştırılması için
*Ezilmiş taze muşmula yaprağı, 20 dakikalık kompres olarak.
*Dilimlenmiş havuç, hıyar veya domates, 15-20 dakika süreyle problemli bölgeye yatırılır.
*Bal maskesi, 20-25 dakika süreyle uygulanır. Yüz ılık sütle yıkanır ve soğuk suyla güzelce durulanır.
*Atkuyruğu çayı, 10-15 dakikalık kompres olarak uygulanır.
*Ceviz yaprağı çayı, 10 dakikalık kompres olarak uygulanır.
23 Eylül 2013 Pazartesi
Uykusuzluğa İyi Gelen Çiçekler
Yasemin
Uykunuzun daha derin olmasını istiyorsanız baş ucunuza bir dal yasemin yerleştirin.
Lavanta
Kabuslar görmek istemiyorsanız veya huzursuz uykulardan sıkıldıysanız çarşaflarınıza birkaç damla lavanta yağı damlatmayı deneyin.
Gardenya
Tatlı kokan bir çiçek olan gardenya doktorlar tarafından hastalarına önerilmektedir. Uykusu sürekli bölünenler baş ucuna birkaç dal gardenya çiçeği koyabilir.
Uykunuzun daha derin olmasını istiyorsanız baş ucunuza bir dal yasemin yerleştirin.
Lavanta
Kabuslar görmek istemiyorsanız veya huzursuz uykulardan sıkıldıysanız çarşaflarınıza birkaç damla lavanta yağı damlatmayı deneyin.
Gardenya
Tatlı kokan bir çiçek olan gardenya doktorlar tarafından hastalarına önerilmektedir. Uykusu sürekli bölünenler baş ucuna birkaç dal gardenya çiçeği koyabilir.
Beni Düşünme
Elimde fotoğrafın sararmış solmuş
İçim kan ağlar gözlerim dolmuş
Üzülme sevgilim sonumuz buymuş
Sen mutlu ol beni düşünme
Eyer duyarsan birgün birinden
Ağlamak faydasız ne gelir elden
Zaten ölüydüm ben ezeldeden
Sen mutlu ol beni düşünme
Benim kaderim kara torakmış
Üzerinde kefen kabre yatmakmış
Aşk ateşiyle heran yanmakmış
Sen mutlu ol BENİ DÜŞÜNME
Beni Düşünme…İyiyim ben…
Susuyorsam, hiç konuşmuyorsam ve söylediklerine boş gözlerle bakıyorsam; üzülme… İyiyim ben!
Saçlarıma takılıyorsa hayallerim, ruhum derin bir çöküntüyü yaşıyorsa bile geçer… Meraklanma sen!
Geceleri uyuyamıyorsam, her yıldız kor gibi düşüyorsa eteklerime;
Endişelenme… Zaman gelir uyurum ben!
İçime akan öfkeyle saldırıyorsam sağa sola, kırıp döküyorsam içindekileri geçer… Sakinleşirim ben!
Yeni bir başlangıç yapayım derken, bir yanım kederden azalıyorsa ve görmek acı veriyorsa sana; acele etme sakın… Bütünlenirim ben!
Aynı şeyleri konuşup, farklı anlamlar çıkarıyorsak ve o anlamlarla kararıyorsak; üzülme… Aynı dili öğrenirim ben!
Aynı ritmi yakalayamıyorsam seninle, şarkının sözlerini şaşırıyorsam; sinirlenme…
Güzel bir ezgi olurum ben!
Gecenin ayazını sen sanıyorsam ve yüzüme çarptıkça derin kesikler oluşuyorsa; vazgeçme… Biraz daha uğraşırsan parçalanırım ben!
Sen öyle tepkisiz, sen öyle hareketsiz bekle… Mükemmel bir egoyla yaşa ve düşünme… Çırpınır çabalar, hallederim ben!
Ben gülümsemeye çalışırken, kırılan yanlarımızı onarırken; sen öylece geç karşıma ve sus… Tepkisiz kal yine… İşte o zaman arkama bakmadan giderim ben!
Kendi vicdanını rahatlamak için yalanlar söyle kendine… Olgunlukla karşıla yaşananları… Gül geç içindeki yangına… Bilirim; vurdumduymaz tavırlarının gücüyle, iyileşirsin sen!
Son kez söylemek istedim… Beni düşünme sakın… İyiyim ben..!!!
Beni Düşünme Sakın!
Susuyorsam, hiç konuşmuyorsam ve söylediklerine boş gözle bakıyorsam; üzülme…
İyiyim ben…
Saçlarıma takılıyorsa hayallerim, ruhum derin bir çöküntü yaşıyorsa bile geçer.
Meraklanma sen…
Geceleri uyuyamıyorsam, her yıldız kor gibi düşüyorsa; endişelenme…
Zamanı gelir uyurum ben.
İçime akan öfkeyle saldırıyorsam sağa sola, kırıp döküyorsam içindekileri geçer…
Sakinleşirim ben.
Yeni bir başlangıç yapayım derken, bir yanım kederden azalıyorsa ve görmek acı veriyorsa sana; acele etme sakın…
Bütünlenirim ben.!
Aynı şeyleri konuşup, farklı anlamlar çıkarıyorsak ve o anlamlarla kararıyorsak; üzülme…
Aynı dili öğrenirim ben.!
Gecenin ayazını sen sanıyorsam ve yüzüme çarptıkça derin kesikler oluşuyorsa; vazgeçme…
Biraz daha uğraşırsan parçalanırım ben.!
Sen öyle tepkisiz, sen öyle hareketsiz bekle… Mükemmel bir egoyla yaşa ve düşünme…
Çırpınır çabalar hallederim ben.!
Ben gülümsemeye çalışırken, kırılan yanlarımızı onarırken; sen öylece geç karşıma ve sus… Tepkisiz kal yine…
İşte o zaman arkama bakmadan giderim.!
Kendi vicdanını rahatlatmak için yalanlar söyle kendine… Olgunlukla karşıla yaşananları… Gül geç içindeki acıya…
Bilirim vurdumduymaz tavırların gücüyle iyileşirsin sen.!
Son kez söylemek istedim…
Beni düşünme sakın!
HALKIN EKMEĞİ
Bilin: Halkın ekmeğidir adalet.
bakarsınız bol olur bu ekmek,
bakarsınız kıt,
bakarsınız doyum olmaz tadına,
bakarsınız berbat.
Azaldı mı ekmek,başlar açlık,
bozuldumu tadı,başlar hoşnutsuzluk boy atmaya.
Bozuk adalet yeter artık!
Acemi ellerle yuğurulan,iyi pişirilmemiş adalet yeter!
Yeter katıksız,kara kabuklu adalet!
Dura dura bayatlayan adalet yeter!
Bolsa insanın önünde ekmek,lezzetliyse,
gözler öbür yiyeceklere yumulsada olur.
Ama her şey bollaşmaz ki birdenbire...
Bilirsiniz,nasıl bolluk doğurur ekmek:
Adaletin ekmeğiyle beslene beslene.
Ekmek her gün nasıl gerekliyse nasıl,
adalet de gerekli her gün,
hem o,günde bir çok kez gerekli.
Sabahtan akşama dek,iş yerinde,eğlencede,
hele çalışırken canla başla,
kederliyken, sevinçliyken,
halkın ihtiyacı var pişkin, bol ekmeğe,
günlük, has ekmeğine adaletin.
madem adaletin ekmeği bu kadar önemli,
onu kim pişirmeli, dostlar, söyleyin?
Öteki ekmeği kim pişiren?
Adaletin ekmeğini de
kendisi pişirmeli halkın,
gündelik ekmek gibi.
Bol,pişkin,verimli.
bakarsınız bol olur bu ekmek,
bakarsınız kıt,
bakarsınız doyum olmaz tadına,
bakarsınız berbat.
Azaldı mı ekmek,başlar açlık,
bozuldumu tadı,başlar hoşnutsuzluk boy atmaya.
Bozuk adalet yeter artık!
Acemi ellerle yuğurulan,iyi pişirilmemiş adalet yeter!
Yeter katıksız,kara kabuklu adalet!
Dura dura bayatlayan adalet yeter!
Bolsa insanın önünde ekmek,lezzetliyse,
gözler öbür yiyeceklere yumulsada olur.
Ama her şey bollaşmaz ki birdenbire...
Bilirsiniz,nasıl bolluk doğurur ekmek:
Adaletin ekmeğiyle beslene beslene.
Ekmek her gün nasıl gerekliyse nasıl,
adalet de gerekli her gün,
hem o,günde bir çok kez gerekli.
Sabahtan akşama dek,iş yerinde,eğlencede,
hele çalışırken canla başla,
kederliyken, sevinçliyken,
halkın ihtiyacı var pişkin, bol ekmeğe,
günlük, has ekmeğine adaletin.
madem adaletin ekmeği bu kadar önemli,
onu kim pişirmeli, dostlar, söyleyin?
Öteki ekmeği kim pişiren?
Adaletin ekmeğini de
kendisi pişirmeli halkın,
gündelik ekmek gibi.
Bol,pişkin,verimli.
BERTOLT BRECHT
DUVARA TEBEŞİRLE YAZILAN
"Savaş istiyoruz!"
En önce vuruldu
Bunu yazan.
En önce vuruldu
Bunu yazan.
BERTOLT BRECHT
BİZDEN SONRA DOĞANLARA
I
Gerçekten karanlık bir çağdır yaşadığım!
Ahmaktır hilesiz söz. Düz bir alın
Vurdumduymazlığa işaret. Gülen
Kötü haberi almamış henüz.
Nasıl bir çağdır bu,
Ağaçlardan bahsetmenin neredeyse suç sayıldığı
Birçok alçaklığa suskun kalışı içerdiğinden.
Yolu kaygısızca karşı karşıya geçen
Ulaşılmazdır artık herhalde
Zorda kalan arkadaşları için.
Doğrudur: geçimimi sağlamaktayım hala
Fakat inanın: bu sadece bir tesadüftür.
Yaptıklarım
Arasında hiçbir şey hak vermiyor karnımı doyurmaya.
Tesadüfen ayaktayım. ( Şansım ters giderse mahvoldum.)
Diyorlar ki: ye ve iç sen! Sevin, neyin varsa!
Fakat nasıl yiyip içeyim ki, yediğim
Bir açın ellerinden kaptığım lokmaysa, bir
Susuzun sorduğu bardak suysa içtiğim?
Ve yine de yiyip içiyorum ben!
Ben de bir bilge olmak isterdim.
Yazıyor eski kitaplar bilgelik nedir:
Dünya kavgalarına uzak durmak ve o kısa zamanı
Korkusuz geçirmek
Şiddete başvurmadan hem
Kötülüğe iyilikle karşılık vermek
Düşlerini gerçekleştirmek değil, unutmak
Bilgelik olarak kabul ediliyor.
Tüm bunları yapamıyorum:
Gerçekten karanlık bir çağdır yaşadığım!
II
Kargaşalık döneminde geldim şehirlere
Açlığın hüküm sürdüğünde.
Girdim insanlar arasına isyan döneminde
Ve öfkelendim onlarla birlikte.
Böyle geçti zamanım
Yeryüzünde verilmiş bana.
Savaşlar ortasında yedim ekmeğimi
Katiller arasında yattım uykuya
Özensiz yaklaştım aşka
Ve doğayı sabırsızlıkla izledim.
Böyle geçti zamanım
Yeryüzünde verilmiş bana.
Yollar bataklığa gidiyordu zamanımda.
Cellada bildiriyordu beni konuştuğum dil.
Çok değildi yapabileceklerim. Fakat iktidardakiler daha
Güvende hissediyorlardı kendilerini bensiz, ümit ediyordum.
Böyle geçti zamanım
Yeryüzünde verilmiş bana.
III
Battığımız dalgalardan
Yükselecek olan sizler
Zaaflarımızdan söz ederken
Unutmayın
Karanlık çağı da
Sizlerin kurtulmuş olduğu.
Yürüdük ya, pabuçlardan çok ülke değiştirerek
Sınıf savaşlarının ortasında, çaresiz
Haksızlığın olup öfkenin olmadığı yerde.
Biliyoruz halbuki:
Aşağılıklara duyulan nefret de
Bozar şeklini yüzün.
Kısar sesi haksızlık karşısındaki
Öfke de. Ah, güleryüzlülüğe
Ortam hazırlamak istemiş bizler
Güleryüzlü olamadık kendimiz.
Sizler fakat, geldiğinde vakit
İnsan insanın yardımcısı olduğu
Zaman.
Hatırlayın
Hoşgörüyle bizi.
Gerçekten karanlık bir çağdır yaşadığım!
Ahmaktır hilesiz söz. Düz bir alın
Vurdumduymazlığa işaret. Gülen
Kötü haberi almamış henüz.
Nasıl bir çağdır bu,
Ağaçlardan bahsetmenin neredeyse suç sayıldığı
Birçok alçaklığa suskun kalışı içerdiğinden.
Yolu kaygısızca karşı karşıya geçen
Ulaşılmazdır artık herhalde
Zorda kalan arkadaşları için.
Doğrudur: geçimimi sağlamaktayım hala
Fakat inanın: bu sadece bir tesadüftür.
Yaptıklarım
Arasında hiçbir şey hak vermiyor karnımı doyurmaya.
Tesadüfen ayaktayım. ( Şansım ters giderse mahvoldum.)
Diyorlar ki: ye ve iç sen! Sevin, neyin varsa!
Fakat nasıl yiyip içeyim ki, yediğim
Bir açın ellerinden kaptığım lokmaysa, bir
Susuzun sorduğu bardak suysa içtiğim?
Ve yine de yiyip içiyorum ben!
Ben de bir bilge olmak isterdim.
Yazıyor eski kitaplar bilgelik nedir:
Dünya kavgalarına uzak durmak ve o kısa zamanı
Korkusuz geçirmek
Şiddete başvurmadan hem
Kötülüğe iyilikle karşılık vermek
Düşlerini gerçekleştirmek değil, unutmak
Bilgelik olarak kabul ediliyor.
Tüm bunları yapamıyorum:
Gerçekten karanlık bir çağdır yaşadığım!
II
Kargaşalık döneminde geldim şehirlere
Açlığın hüküm sürdüğünde.
Girdim insanlar arasına isyan döneminde
Ve öfkelendim onlarla birlikte.
Böyle geçti zamanım
Yeryüzünde verilmiş bana.
Savaşlar ortasında yedim ekmeğimi
Katiller arasında yattım uykuya
Özensiz yaklaştım aşka
Ve doğayı sabırsızlıkla izledim.
Böyle geçti zamanım
Yeryüzünde verilmiş bana.
Yollar bataklığa gidiyordu zamanımda.
Cellada bildiriyordu beni konuştuğum dil.
Çok değildi yapabileceklerim. Fakat iktidardakiler daha
Güvende hissediyorlardı kendilerini bensiz, ümit ediyordum.
Böyle geçti zamanım
Yeryüzünde verilmiş bana.
III
Battığımız dalgalardan
Yükselecek olan sizler
Zaaflarımızdan söz ederken
Unutmayın
Karanlık çağı da
Sizlerin kurtulmuş olduğu.
Yürüdük ya, pabuçlardan çok ülke değiştirerek
Sınıf savaşlarının ortasında, çaresiz
Haksızlığın olup öfkenin olmadığı yerde.
Biliyoruz halbuki:
Aşağılıklara duyulan nefret de
Bozar şeklini yüzün.
Kısar sesi haksızlık karşısındaki
Öfke de. Ah, güleryüzlülüğe
Ortam hazırlamak istemiş bizler
Güleryüzlü olamadık kendimiz.
Sizler fakat, geldiğinde vakit
İnsan insanın yardımcısı olduğu
Zaman.
Hatırlayın
Hoşgörüyle bizi.
BERTOLT BRECHT
BİRGÜN GELECEK YARARSIZ OLACAĞIM BEN DE
Bir gün gelecek, oh diyecek insanoğlu:
Silahları bırakın, artık ihtiyaç kalmadı!
Güzel yıllar gelecek birbiri ardınca.
Çıkaracaklar depodan silahları bir gün,
Bakacaklar ki paslanmış hepsi.
Ben de atılmak isterdim,açıkçası,
son okurumun elinden.
Son insan olsun o, yeter ki,
köpeklerin ısırdığı son insan!
BERTOLT BRECHT,
GENERALİM TANKINIZ NE GÜÇLÜ
Tankınız ne güçlü generalim,
Siler süpürür bir ormanı,
Yüz insanı ezer geçer.
Ama bir kusurcuğu var;
İster bir sürücü.
Bombardıman uzağınız ne güçlü generalim,
Fırtınadan tez gider, filden zorlu.
Ama bir kusurcuğu var;
Usta ister yapacak.
İnsan dediğin nice işler görür, generalim,
Bilir uçurmasını, öldürmesini, insan dediğin.
Ama bir kusurcuğu var;
Bilir düşünmesini de.
BERTOLT BRECHT
21 Eylül 2013 Cumartesi
"İyiyim Ben"
susuyorsam,hiç konuşmuyorsam ve söylediklerine boş gözle bakıyorsam;
üzülme…
iyiyim ben.!
saçlarıma takılıyorsa hayallerim,ruhum derin bir çöküntü yaşıyorsa bile geçer…
meraklanma sen.!
geceleri uyuyamıyorsam,her yıldız kor gibi düşüyorsa eteklerime;
endişelenme…
zamanı gelir uyurum ben.!
içime akan öfkeyle saldırıyorsam sağa sola,kırıp döküyorsam içindekileri geçer…
sakinleşirim ben.!
yeni bir başlangıç yapayım derken,bir yanım kederden azalıyorsa ve görmek acı veriyorsa sana;
acele etme sakın…
bütünlenirim ben.!
aynı şeyleri konuşup,farklı anlamlar çıkarıyorsak ve o anlamlarla kararıyorsak;
üzülme…
aynı dili öğrenirim ben.!
gecenin ayazını sen sanıyorsam ve yüzüme çarptıkça derin kesikler oluşuyorsa;
vazgeçme…
biraz daha uğraşırsan parçalanırım ben.!!!
sen öyle tepkisiz,sen öyle hareketsiz bekle…
çırpınır çabalar hallederim ben.!
ben gülümsemeye çalışırken,kırılan yanlarımızı onarırken;
sen öylece geç karşıma ve sus…
tepkisiz kal …
kendi vicdanını rahatlatmak için yalanlar söyle kendine…
olgunlukla karşıla yaşananları…
gül geç içindeki acıya…
nasil olsa iyilesirsin sen..
sadece söylemek istedim…
beni düşünme sakın…
”…İYİYİM BEN…”
üzülme…
iyiyim ben.!
saçlarıma takılıyorsa hayallerim,ruhum derin bir çöküntü yaşıyorsa bile geçer…
meraklanma sen.!
geceleri uyuyamıyorsam,her yıldız kor gibi düşüyorsa eteklerime;
endişelenme…
zamanı gelir uyurum ben.!
içime akan öfkeyle saldırıyorsam sağa sola,kırıp döküyorsam içindekileri geçer…
sakinleşirim ben.!
yeni bir başlangıç yapayım derken,bir yanım kederden azalıyorsa ve görmek acı veriyorsa sana;
acele etme sakın…
bütünlenirim ben.!
aynı şeyleri konuşup,farklı anlamlar çıkarıyorsak ve o anlamlarla kararıyorsak;
üzülme…
aynı dili öğrenirim ben.!
gecenin ayazını sen sanıyorsam ve yüzüme çarptıkça derin kesikler oluşuyorsa;
vazgeçme…
biraz daha uğraşırsan parçalanırım ben.!!!
sen öyle tepkisiz,sen öyle hareketsiz bekle…
çırpınır çabalar hallederim ben.!
ben gülümsemeye çalışırken,kırılan yanlarımızı onarırken;
sen öylece geç karşıma ve sus…
tepkisiz kal …
kendi vicdanını rahatlatmak için yalanlar söyle kendine…
olgunlukla karşıla yaşananları…
gül geç içindeki acıya…
nasil olsa iyilesirsin sen..
sadece söylemek istedim…
beni düşünme sakın…
”…İYİYİM BEN…”
20 Eylül 2013 Cuma
iyisin
madem iyisin
anladık iyisin,
ama neye yarıyor iyiliğin.
seni kimse satın alamaz,
eve düşen yıldırım da
satın alınmaz
anladık dediğin dedik,
ama dediğin ne?
doğrusun, söylersin düşündüğünü,
ama düşündüğün ne?
yüreklisin,
kime karşı?
akıllısın,
yararı kime?
gözetmezsin kendi çıkarını,
peki gözettiğin kimin ki?
dostluğuna diyecek yok ya,
dostların kimler?
şimdi bizi iyi dinle:
düşmanımızsın sen bizim
dikeceğiz seni bir duvarın dibine
ama madem bir sürü iyi yönün var
dikeceğiz seni iyi bir duvarın dibine
iyi tüfeklerden çıkan
iyi kurşunlarla vuracağız seni
sonra da gömeceğiz
iyi bir kürekle
iyi bir toprağa.
anladık iyisin,
ama neye yarıyor iyiliğin.
seni kimse satın alamaz,
eve düşen yıldırım da
satın alınmaz
anladık dediğin dedik,
ama dediğin ne?
doğrusun, söylersin düşündüğünü,
ama düşündüğün ne?
yüreklisin,
kime karşı?
akıllısın,
yararı kime?
gözetmezsin kendi çıkarını,
peki gözettiğin kimin ki?
dostluğuna diyecek yok ya,
dostların kimler?
şimdi bizi iyi dinle:
düşmanımızsın sen bizim
dikeceğiz seni bir duvarın dibine
ama madem bir sürü iyi yönün var
dikeceğiz seni iyi bir duvarın dibine
iyi tüfeklerden çıkan
iyi kurşunlarla vuracağız seni
sonra da gömeceğiz
iyi bir kürekle
iyi bir toprağa.
Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya da hiçbirimiz!
kim mi kurtaracak seni köle
görecekler seni kardeş
yuvarlananlar uçuruma
duyacaklar çığlıklarını
seni köleler kurtaracak kurtaracaksa
ya hep beraber ya da hiç birimiz
kurtulmak yok tek başına yumruktan ve zincirden
ya hep beraber ya da hiç birimiz
kim mi kurataracak seni aç insan
bize gel ekmek istiyorsan bize gel
kıvrananlara açlıktan
biz gösterelim sana yolu
biz açlar vereceğiz sana ekmeği
ya hep beraber ya da hiç birimiz
kurtulmak yok tek başına yumruktan ve zincirden
ya hep beraber ya da hiç birimiz
kim mi alacak öcünü yenilmiş adam
vurulmuşsun madem
gel yaralıların yanına
gerçi biz zayıfız kardeş
zayıfız, yaralıyız ama
alırsak biz alırız öcünü senin
ya hep beraber ya da hiç birimiz
kurtulmak yok tek başına yumruktan ve zincirden
ya hep beraber ya da hiç birimiz
kim tutacak elinden bitik kişi
birleşmek zorundadır başkalarıyla
yoksulluğa dayanamayan
birleş sende yoksullarla durma birleş
yarına bırakmayanlarla bu işi
ya hep beraber ya da hiç birimiz
kurtulmak yok tek başına yumruktan ve zincirden
ya hep beraber ya da hiç birimiz
bertolt brecht
görecekler seni kardeş
yuvarlananlar uçuruma
duyacaklar çığlıklarını
seni köleler kurtaracak kurtaracaksa
ya hep beraber ya da hiç birimiz
kurtulmak yok tek başına yumruktan ve zincirden
ya hep beraber ya da hiç birimiz
kim mi kurataracak seni aç insan
bize gel ekmek istiyorsan bize gel
kıvrananlara açlıktan
biz gösterelim sana yolu
biz açlar vereceğiz sana ekmeği
ya hep beraber ya da hiç birimiz
kurtulmak yok tek başına yumruktan ve zincirden
ya hep beraber ya da hiç birimiz
kim mi alacak öcünü yenilmiş adam
vurulmuşsun madem
gel yaralıların yanına
gerçi biz zayıfız kardeş
zayıfız, yaralıyız ama
alırsak biz alırız öcünü senin
ya hep beraber ya da hiç birimiz
kurtulmak yok tek başına yumruktan ve zincirden
ya hep beraber ya da hiç birimiz
kim tutacak elinden bitik kişi
birleşmek zorundadır başkalarıyla
yoksulluğa dayanamayan
birleş sende yoksullarla durma birleş
yarına bırakmayanlarla bu işi
ya hep beraber ya da hiç birimiz
kurtulmak yok tek başına yumruktan ve zincirden
ya hep beraber ya da hiç birimiz
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)