9 Ekim 2013 Çarşamba

Kekiğin Faydaları


Kekik içerdiği timol sayesinde antiseptik, güçlendirici ve uyarıcı etkisi vardır.Timol yada kekik kafuru virüs ve bakterileri uzaklaştırır.Kekik suyuyla yapılan banyolar vücudu dinlendirir.

*Kekiğin çiçekli sapı idrar söktürücüdür.Vücuttaki yağları eritir.Bu özelliğinden dolayı vücuttaki suyu atar.Hem kilo vermeye, hem de vücuttaki kan sirkülasyonunu hızlandırdığından dolayı kalbe faydalıdır. Spazm gidericidir. Böbrek taşlarının düşürülmesine yardım eder. Adet düzensizliği ve damar sertliğinde 30gr kekik, 1 litre suda haşlanır, her yemekten sonra birer kahve fincanı içilir.

*Kan şekerini düşürür.

Kekik-Tarçın.-1 su bardağı suya yarım kahve kaşığı kekik,yarım kahve kaşığı tarçın konur kaynatılır,süzülür. Sabahları aç karnına içilir.

*Salgı bezlerini uyarıp düzenli çalışmasını sağlar.

Her türlü karın ağrısını ve gazı gidericidir. İştah açıcı,hazmı kolaylaştırıcı,mide bulantısını teskin edici olarak kullanılır.Bağırsak parazitlerine karşı etkidir.Kaynatılarak suyu balla içilir.

*Düşükleri kolaylaştırır.

*Baş ağrılarına iyi gelir.Geçici olarak tansiyonu düşürür.

*Hafızayı kuvvetlendirir,kalp sancısına iyi gelir. Ödü buruna damlatılırsa da zihni sadeleştirir, hafızayı yeniler. Ciğeri sara hastalığına karşı iyi gelir.

*Sinirsel yüz ağrılarında kullanılır.Kekikotu,papatya ve civan perçemi ,güneşli havada toplanıp bir kuru bitki yastığı hazırlanıp uygulanır.Diğer taraftan da aynı bitkilerin karışımından hazırlanmış çay içilir. Eğer krampta varsa kurutulmuş Kurtpençesi yastığı da uygulanır.(Başlangıçta İsveç şurubu kompresi hafif bir rahatlık sağlayabilir.)


*Soğuk algınlığında kekik otu pekmezi yemeklerden önce kullanılır.Balgam söktürücüdür.Öksürük,Astım krizini yatıştırmaya, bronşit ve uykusuzluğa iyi gelir:Kekik otu ve sinirli ot karışımından hazırlanan çay,limon ve nöbet şekeri ile karıştırılarak kullanılmalı.Bu çay günde 4-5 kez hazırlanır saatte bir yudum alınarak gün boyuna yayılmalı.(Özellikle çocuklarda) 5′ er gram kekik,sirke ve biraz tuz ile içilir.

*Öksürüğe,bal ile macun yapılıp yenir.(Soğuktan kaynaklanan) Kesme şekerin üzerine günde 3 defa kekik yağı damlatılıp yenir.

*Ağız antiseptiğidir.Diş ağrısını giderir.Kimyon ve sirke ile kaynatılıp gargara yapılır. Çocuklarda kansızlığı önler. İshallere ve zehirlenmelere faydalıdır.

*Kötürümlükte,sinir hastalıklarında,romatizma ve burkulmalarda kullanılır.Kekik otu banyoları yapılır.İçten, günde 2 fincan kekik otu çayı içilir.Dıştan bitki yastığı yatmadan önce ısıtılarak uygulanır. Yastık, mide ve dölyatağı hastalıklarına da iyi gelir.

*Tifo hastalığında 20 dakikalık kekik otu banyosu yaptırılır.


*Yara yanık ve apseleri iyileştirir. Ezik, burkulma, şişlik, morartı ve gut hastalığı, felç tedavisinde, romatizmada kullanılır. Tırnak düşerken oluşan yaraya antiseptik olarak kekik yağı sürülür. Kekik yağıyla yapılan masaj kan dolaşımını arttırır, romatizmaya da iyi gelir. Kekik yağı mide, baş, ve diş ağrılarına iyi gelmekle birlikte tümör yapıcı madde olduğu ve karaciğer üzerinde zararlı etkileri olduğundan dikkatli kullanılmalıdır.

*Egzama ve uyuzda kaynatılarak banyoda sürülür.

*Sara krizlerine karşıda önerilir.Günde 2 fincan çay,yıl boyunca,10 günlük aralarla 2 veya 3 haftalık kürler dahilinde içilir.

*Afrodizyaktır.

*Alkol bağımlılığında; bir avuç dolusu bitki,1 litre kaynar suda haşlanır,üstü kapanır ve demlenmesi için 2 dakika beklenir.Çay termosa doldurulur ve alkolik kişiye her 15 dakikada bir yemek kaşığı içilir.Bunu mide bulanması ,kusma,dışkı- idrar çıkarma,terleme, yeme-içme için duyulan iştah izler.Bu uygulama gerektiğinde yenilenmelidir.


*Saç bakımı için;kafa derisindeki mikropları öldürür. Kan dolaşımını hızlandırır. Dökülen saçların yerine yenisini çıkarır, saçın fazla yağını alır. 6 bardak kaynatılmış suya 1 avuç kekik konur, üstü kapalı olarak 5 dk. kısık ateşte kaynatılır, demlenir ve tülbentten süzülür. Temiz saç bu tonikle ovulur. 125gr kekik, 1litre suda haşlanarak saç banyolarında kullanılırsa, kırılan, dökülen saçları canlandırır, hoş bir parlaklık verir.


*Kekikten doğal boyamacılıkta da yararlanılır. Yapraklarından çeşitli mordanlarla bej, gri ve haki renk elde edilir. Yün ve pamuk ipliklerinin boyanmasında kullanılır.

*Şap hastalığına karşı, hayvanın ağzı kaynatılmış kekik suyu ile yıkanır. Hayvanların dişeti iltihabında bir miktar kekik, şarapla karıştırılarak sürülür.


*UYARI:Hamileler ve guatr olanlar kullanmamalıdır. (Guatrı olanda,tecrübe edilmiştir; halsizlik, mide bulantısı, baş dönmesi,kalp çarpıntısı olmuştur.) Fazla içilirse (günde 2-3 fincandan fazla) tansiyonu düşürür. Yağında tümör yapıcı madde olduğu için dikkatli kullanılmalıdır.

KULLANIM BİÇİMLERİ

Çay hazırlamak:Bir çay kaşığı dolusu bitki, bir fincan kaynar suda haşlanır ve demlenmesi için kısaca bekletilir. Yada 1 kahve kaşığı kekik, 1 su bardağı kaynar suda 10 dakika bekletilir. Günde 2 su bardağı içilir.

Banyo katkısı:Bir tam banyo için 200gr.

Kekikotu tentürü: Öğle güneşinde toplanmış çiçekli saplar gevşekçe bir şişeye doldurulur ve üstüne konyak, bitkilerin iki parmak üstüne çıkana kadar eklenir. Güneşte veya sıcak bir yerde 14 gün bekletilir.

Kekikotu yağı:Aynı tentür işlemi gibidir, fakat konyak yerine zeytinyağı kullanılır.

Bitki yastığı:Öğle güneşinde toplanıp kurutulmuş bitkiler bir yastığa doldurulur ve dikilir.

Kekikotu pekmezi: Öğle güneşinde toplanmış çiçekler ve saplar bir cam turşu kabına doldurulurken ıslak ellerle nemlendirilirler. Bir sıra bitki, bir sıra ham şeker olmak üzere kap bastıra bastıra doldurulur ve üç hafta güneşli bir yerde bekletilir. Süzme sırasında, şekerlenmiş çiçekler ve saplar, biraz su ile yıkanmalı ve bu su pekmeze eklenmelidir. Elde edilen sıvı ağır ateşte, kaynatmadan ısıtılarak, içindeki suyun buharlaşması sağlanır. Pekmez ne ince, ne de kalın olmalıdır. Bu nedenle, biraz soğutarak denemek gerekir.









2 Ekim 2013 Çarşamba

terkedilmek tüm canlılara aynı acıyı verir ...

çocuklar seviyor diye ...
ev arkadaşınızla birlikte çok seviyorsunuz ve bakabileceğinizi düşünüyorsunuz diye ...
ben hayvan severim bu kedi,köpek çok güzel diye...
doğum günü vs. kutlama hediyesi çok şeker olur diye...
eve hayvan alınmamalı...

alınıp sevme safhası bitip sorumluluk kendini hissettirince...
tatile gideceğiz ne yapalım bakacak kimse yok kısmı gelince...
evde koku oluyor, çocuklar bakmıyor bakamıyorum artık,
okul bitti eve dönüş vakti hayvanı eve götüremem ki ..
çocuğumuz olacak hayvan olmaz artık,
çocuğa alerji yaptı nereden bilelim yakınmaları başlayınca...
salıverin sokağa !
satıverin petshop a !
bırakın veterinere !
çok beklenmedik durumları istisna kabul edelim.
bunun dışında kalanlar hayvanları sevdiklerini iddia ediyorlarsa kendilerini kandırıyorlar..
hayvan sevmek bu değil...
bir şeyi seviyor olmanın şartı onu önemsemek ona saygı duymaktır.


evde hayvan bakmak büyük bir sorumluluktur.
emek ister ilgi ister BAKIMI giderek zorlaşır.rutin bakım insanı yorar . gerçek bir sevgi ve ilgi yoksa bıktırır.
tıpkı insan bakmak gibidir.
canlı oldukları , sahiplerini tanıdıklarını evlerine alıştıklarını terkedildiklerinde depresyona girdiklerini unutmayalım.
hayvan sevgisi vermek istediğimiz çocuklarımıza başlangıçta bunun nasıl bir sorumluluk olduğunu iyi anlatalım...
ömür boyu bakmayı göze alamıyorsak eve almayalım.
hayvandan hediye olmaz.birinin evine bir çocuk alıp"al sana hediye, buna bakacaksın artık" diyebilir misiniz?
petshoplardan alıp sokakta yaşama becerisi elde etmemiş hayvanları sokağa atmayalım...
çocuklara oyuncak etmeyelim.
beklenmedik bir durum oluştu iyi bir yer bulup öyle bırakalım...
onlarında sizin üstünüzde haklarını olduğunu unutmayın..

Bir Erkeğin İtici 10 Özelliği

Bir erkek nasıl itici olur? Ne yaparsa kadın erkekten soğur? Bunların cevaplarının hepsini herkes bilmez doğal olarak. En azından aklımıza gelen 10 maddeyi sizlerle paylaşıp biraz daha kolaylaştırmak istedik durumunuzu… Bu listeyi okuyunca birkaç değişiklik yapmayı isteyeceksiniz…

Bir erkek bütün kadınların kendisine ölüp bittiğine kendini çok kaptırıp göğsü kabarmış bir şekilde yaşıyorsa, o erkek iticidir, net. Üstelik o erkek yakışıklı değilken kendini yakışıklı sanıyorsa o bin kat iticidir. Hele ki, ortama bir kız girince bir triplere girer ki düşman başına.

Bakımsızlık

Dozunda metroseksüellik candır ama aşırı bakımsızlık iticidir. Giyimi kuşamı düzgün olmayan, temiz ve bakımlı olmayan ve güzel kokmayan, ayrıca tarzı olmayan erkek iticidir. Herşeyi kadınlardan beklemeyin yani, erkek dediysek de ayı olun demedik!

Yılışıklık

Çok sulu, çok yılışık ve alakasız biçimde durmadan espri yapmaya çalışan erkek kesinlikle iticidir. Cem Yılmaz değilsin ki nedir bu özgüven.. Saman gibi oturun demiyoruz ama yavşaklığın lüzumu yok. Ortasını bulmak gerek.

Meymenetsiz Surat

Kadını erkeği genci yaşlısı, insan dediğin güleryüzlü olmalı. bu yüzden, öküz gibi bön bön bakan, suratsız meymenetsiz, ve suratına bakınca hayata dair bütün umutlarını şroloğğp diye emen erkek iticidir.


Böbürlenmek

Durmadan yaptıklarından bahseden erkek, çok iticisin dostum! anladık terfi ettin, yeni araba aldın, çok para kazanıyorsun, hatta patron oldun ama 24 saatin 23 saati bunlardan bahsetmen hiç hoş değil. Erkek olma demiyorum, hobi olarak yine yap ama kültürden sanattan anlamıyorsan yaptıklarının hiçbir önemi yok.


Değer Vermeyen Erkek

Kadına değer vermeyen erkek, itici olmakla kalmayıp insan olmayı bile başaramamıştır. Azalarak değil, tek celsede bit, neslin tükensin.


Fanatiklik ve Küfürbazlık

Olur olmaz her dakika küfreden erkek, burası maç değil, iticisin nokta. Maç demişken, fanatik erkek iticiliğin doruklarındadır. Gözünü seveyim fanatikliğini de al git.


Issız Adam/Casanova

Söyleyecek iki satır anlamlı sözü ve hayata dair bir felsefesi olmayan; işi gücü kadınlar, tavlamak, aynı anda birkaç kızı idare etmek olan piç diye tabir ettiğimiz, kendini casanova sanan ya da ıssız adam triplerinde gezen erkek, iticisin!


Müzik Tarzı olmayan veya Müzik Hayranı Olan Erkekler

Müzik zevki olmayan erkek iticidir. (veya 7/24 müzikle ilgili konuşan)


Cesur Olmayanlar

Bir kadının kalbini nasıl kazanacağını bilmeyen ve bunu düşünmeyen, ayrıca aşıkken itiraf edemeyen ve romeo olamayan erkek, tek kelimeyle iticisin.

Ne menem şeydir bu sadakat?

Sadakat sır saklamak mıdır? Sessiz kalmak mıdır? Kıyametin kopacağını bile bile.. Ölüm gibidir sadakat pazarlığı olmaz bir kere çizgiyi geçtin mi yoktur dönüşü.. Ne umutlar fısıldarsa fısıldasın, sana hayat çeker gider sadık kalmaz sonunda.. Ama kötülük öyle mi hep yanıbaşındadır insanın. Sözler verilir, sözler unutulur; gün gelir ihanet eden sadakat ister. Sadaka gibi verilmez sadakat, isteyen hepsini ister. Sevdiğine sadık kalan adam kendinden vazgeçebilen adamdır.

Erkekleri tavlayan 9 güzel söz!



Karşı cinsten güzel sözler ve iltifatlar duymak, sadece kadınlara özgü değil. Ne de olsa tatlı dil, yılanı deliğinden, romantiği kozasından çıkarır..

Kadınlar, sokakta ya da bir hafta sonu gecesi eğlenmeye gittiği barda erkeklerden türlü iltifatlar ve hatta bazen ortaya söylenmiş gibi sarfedilen (aslında kendisini hedef aldığını bildiği ) cümleler duymaya alışıktır. Kabul edelim ki çoğu zaman hoşumuza da gider, sarkıntılık derecesini bulmazsa tabii... Peki ya erkekler? Apaçık belli etmeseler de onlar da aslında güzel sözlere ve komplimanlara ihtiyaç duyuyor, övülmekten hoşlanıyorlar. Kim bilir? Yanınızdaki erkeğe sarfedeceğiniz güzel bir çift söz, belki de uyuyan devi uyandırır ve zaman zaman sıradan biri sandığınız yanınızdaki adamın içinden ‘romantik’ bir prens çıkarır...

Vay, vay sen neymişsin böyle?
Erkeğinizin yetenekleri ile ilgili iltifatlarda bulunun. Kazara mutfakta size yardım ederken, arabayı geri geri park ederken, eve gelen su damacasını kaldırırken veya ‘yatakta’ zaman geçirirken... Bir erkek, yaptığı işle ilgili duyduğu iltifatlar karşısında emin olun ki daha iyisini yapmaya çalışacak, kendini zorlayacak hatta ve hatta kötü alışkanlıklarından bile vazgeçecektir.

Bana kendimi güzel (mutlu, güvende, azgın, vs...) hissettiriyorsun

Bu cümle, bir adama söyleyebileceğiniz en etkileyici ve samimi cümlelerden bir tanesi. Herhangi bir konuda sizi iyi hissettirdiğini düşünen bir erkeğin özgüveni artacak, o da sizin günlük hayattaki çabalarınızı ve sarfettiğiniz eforu takdirle karşılamaya eğilimli hale gelecektir. Ayrıca sizinle arasındaki ‘organik’ bağın daha da kuvvetleneceğinden hiç şüphe duymayın...


En çok da omuzlarına (gözlerine, gülüşüne, çapkın bakışlarına, sırtına, popona) bayılıyorum

Bir erkeğe ‘çok yakışıklı’ olduğunu söylemek çoğu zaman etkilidir. Fakat spesifik bir fiziksel özelliğini ön plana çıkarıp üzerine de biraz kadınsı cümleler eklemek, onu adeta ‘baştan çıkarmanızı’ sağlar. Böylece, egosunu güzelce ve yavaşça okşamış olursunuz. İltifatta bulunduğunuz yere o esnada ufak dokunuşlarda bulunmanız, etkisini tahmin edebileceğinizden daha da fazla gösterecektir. Denemesi bedava!

Seninle zaman geçirmekten çok hoşlanıyorum

Bu iltifat da yanınızdaki erkeğe, onun sadece dış görünüşünden, maddi durumundan veya sosyal statüsünden değil, öz benliğine vurulduğunuzu da ispatlar adeta. Bu iltifat, kendisini ‘özel’ hissetmesini sağlayacak en iyi iltifatlardan biridir.Bunu giydiğinde muhteşem görünüyorsun!


Aslında bu cümleyi erkeklerden duymaya adeta can atarız. Fakat onlar da severek giydikleri bir kıyafetin kendilerine son derece yakışmış olduğunu duymak ve onaylanmak isterler. Kendini ‘stil sahibi’ biri olarak gören bir erkek çok daha kibar davranan ve yanındaki kadını ön planda tutan bir centilmene dönüşüverir birden...


Sayende harika bir gün geçirdim!


Birlikte geçirdiğiniz bir günün ardından her erkek bu cümleyi duymak ister. Günün sonunda bu cümleyi sarfeden bir kadın, bir sonraki buluşmada çok daha özenli, eğlenceli ve kibar bir erkekle buluşmaya hazırlanabilir. Aynı şekilde, ‘çok güzel bir hediye’ ya da akşam yemeğindeki bir şarap seçiminde ‘oldukça iyi bir seçim’ gibi ifadeler de erkeğinizi şımartacaktır


İşinde çok başarılısın


Bir erkeğin fiziksel gücü dışında ‘beyin gücü’ ile de sarfedeceğiniz özlü ve güzel sözler kendisini farklı ve özel hissetmesini sağlayabilir. ‘Bu kadar zor işin üstesinden nasıl geliyorsun? İşine ne kadar bağlısın! Umarım iş yerinde değerini benim bildiğim kadar biliyorlardır!’ gibi cümleler onu adeta kamçılayacaktır.




Harika bir ailen ve süper arkadaşların var


Bir erkek için, yanındaki kadının ailesi ve arkadaşlarıyla iyi geçinmesi son derece önemlidir, aynı zamanda kadınların tahmin ettiğinden daha da fazla hassasiyet taşır. Bu konuda kafası rahat olursa sizin de birçok konuda kafanızın rahat olmasını sağlayacaktır.

Sensiz ne yapardım acaba? Erkekler ihtiyaç duyulduğunu hissetmek ister. Bu, bir reçel kavanozunu açmaktan kredi borçlarınızın ödemesine yardımcı olmaya kadar uzar. Yanınızdaki adamın özellikle ‘maço’ tavırlarından ve korumacılığından hoşlanıyorsanız arada sırada bu cümleyi sarfedebilirsiniz. Bu unuttuğu maçoluğunu ve yanındaki kadını koruma güdüsünü ona geri kazandıracaktır...













Eyvah, terkedildim!





Tabii ki ilişkiniz ve birlikte olduğunuz erkekle ilgili gerçeklerle yüzleşerek. Tek edilmenin dayanılmaz yükünü üzerinizden atmanın artık zamanı geldi…

Hemen hemen herkes hayatının bir döneminde terk edilmiştir… İstenmeyen, geride bırakılan ya da başkası için bir anda yok sayılan taraf olmanın ezici yükünü kaldırmak hiç kimse için kolay olmasa gerek! Birlikte geçirilen zamanın bir anda gereksiz bir kâğıt parçası gibi buruşturularak çöpe atılması ve anıların hiç yaşanmamışçasına yok sayılması terk edilmenin belki de ruhu en çok yaralayan kısmı.

Güvensizlik ve Çaresizlik Hissi
Psikoterapist ve Yaşam Koçu Christine Webber, terk edilmenin herkesin başına gelebilecek bir olay olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor; “Terk edilmenin yol açtığı hayal kırıklığı, bir insanın hayatta hissedebileceği en kötü duygulardan biri. Reddedilmek, insanı derinden yaralayan ve gururunun kırılmasına sebep olan sarsıcı bir deneyim. Bir anda yüz üstü bırakılmak ve istenmeyen kişi olmak, özellikle kadınlarda güven problemine yol açabiliyor. Bu kötü deneyim, kişinin sonraki hayatında özgüveninin sarsılmasına ve diğer insanlarla olan ilişkilerinde güvensiz ve şüpheci bir tavır takınmasına neden olabiliyor. Bana başvuran hastalarım, böyle bir deneyimden sonra kendilerini sanki zor bir operasyon ya da büyük bir trafik kazası geçirdikten sonra yeniden hayata adapte olmaya çalışıyormuş gibi hissettiklerini söylüyorlar. Genellikle biz kadınlar, terk edildikten sonra hissettiğimiz o boşluğu artık hiç kimsenin dolduramayacağını ve hayatımızın geri kalanında bir daha âşık olamayacağımızı düşünüyoruz. Ancak böyle hissetmemiz bunun doğru olduğu anlamına gelmiyor. Acı çekmemize rağmen mantıklı düşünmek, terk edilmenin acısını biraz olsun azaltıyor. ’Terk edildiğim için kendimi çok mutsuz ve yıkılmış hissediyorum’ diye düşünmek gayet normal. Ancak bu cümlenin devamı ’Artık kimseyi onun kadar sevemeyeceğim ve yalnız kalacağım’ olursa, o zaman kendimizi daha da karamsar ve çaresiz bir ruh haline sürüklemiş oluruz. Bunu atlatmamız ise çok daha zor olur.”

Kadınlar Kendilerini Suçluyor
Birçok kadın, hiç bir açıklama yapma gereği duymayan sevgilileri ve eşleri tarafından bir anda terk edilebiliyorlar. Ancak çoğu kadın, güzel, zeki, duyarlı ve çekici olan hemcinslerinin dahi terk edilebileceğini unutuyor ve ilk önce karşısındakini suçladıktan sonra eleştiri oklarını hatalı olmadıkları halde acımasız bir şekilde kendilerine yöneltiyorlar.

Kadınlar Uzlaşma, Erkekler Kaçma Taraftarı
Psikoterapist ve yaşam koçu Christine Webber’e göre ilişki bitme noktasına geldiği zaman kadınlar ve erkekler bu durumu farklı tepkiler vererek karşılıyorlar. Webber şu yorumlarda bulunuyor; “Erkekler, geçmişten bu yana doğaları gereği stresle baş etmek için genellikle iki taktik uygularlar. Ya kavga ederler ya da kaçarlar… Kadınlar ise diğer konularda olduğu gibi ilişkilerindeki herhangi bir sorununun çözümünde de daha yapıcı davranarak orta yolu bulmaya çalışırlar. Kadınlar, erkekleri terk edecekleri zaman zaten önceden bunun sinyallerini vermiş ve şikâyetlerini dile getirmişlerdir. Erkekler ise daha önceden şikâyetçi oldukları konuları dile getirmedikleri için bıçak kemiğe dayanınca da buna ihtiyaç duymaz ve bir anda her şeyi kestirip atarak ilişkideki sorunlardan kaçmak ve uzaklaşmak isterler. Bu tabii ki herkes için geçerli bir varsayım değil; ama genellikle ilişkilerde erkek ve kadının rolü bu şekildedir. Basit bir problem söz konusu olduğunda kadınların bu problemi çözmek için konuşmak istemesi, erkeklerin ise sıkılarak konuyu bir an önce kapatmaya çalışması bunun en basit örneği…”

Nasıl Baş Ederim?
Terk edilmenin verdiği acının üstesinden gelme ve hayatını bıraktığı yerden devam ettirme, kişinin çocukluğunda yaşadığı olaylar ile de doğrudan ilişkili olabiliyor. Terk edildiği zaman kendilerini kısa sürede toparlayan ve olayları tüm gerçekliğiyle kabul ederek yoluna devam eden kadınların, çocukluk dönemlerinde özgüven sahibi oldukları ve anne babaları tarafından istenmeme duygusunu yaşamadıkları gözlemleniyor. Sevgilisi ya eşi tarafından terk edildikten sonra takıntılı bir şekilde davranmaya başlayan ve hatta kendisini terk eden partnerini daha da ulaşılmaz ve çekici bulan kadınların ise çocukluklarında reddedilme duygusunu yaşadıkları, babalarıyla problemli ilişkilere sahip oldukları ortaya çıkıyor.

Psikolog Simon Matthews; “Genellikle karşı cinsle olan ilişkilerimizde farkında olmadan çocukluk yıllarında yaşadığımız problemlerin çözümünü ararız. Bir kadının terk edildikten sonra kendisini bırakan partneri ile yeniden birlikte olmak istemesi, aslında onu gerçekten yanında istediği ya da sevdiği anlamına gelmeyebilir. Bu duyguyu daha önce travmatik bir şekilde yaşadığı için aynı acıyı hissetmemek adına bunu istiyor olabilir. Terk edilmenin acısıyla baş etmek için atılacak en önemli adım, bilinçsizce şartlandığımız bu duygularımızı mantık süzgecinden geçirmek, gerçekten ne istediğimizin farkına varmak ve kendi kendimize karşı dürüst davranmak olmalı. Bir uzmandan da yardım alınabilir” diyor.

Webber ise terk edilmenin çaresizliği ile baş etmek için şunları öneriyor; “İçinizde biriktirdiğiniz öfke ve hayal kırıklığından oluşan o zehri atana kadar konuşun. Arkadaşlarınıza, sevdiklerinize ve ailenize duygu ve düşüncelerinizi anlatmaktan çekinmeyin. Önemli olan, artık anlattıklarınızdan sıkılacak hale gelene kadar konuşmanız. Anlattığınızda yükünüzün hafiflediğini, anlatmaktan sıkılmaya başladığınızda ise artık olanları önemsemediğinizi fark edeceksiniz. Bunun dışında daha sosyal bir yaşam sürmeye başlayın. Mutluluk hormonunun yardımınıza koşması için bol bol spor yapın, işinizle meşgul olun, arkadaşlarınızla buluşun ve şimdiye dek yapmaya zaman bulamadığınız ya da eski partneriniz istemiyor diye ihmal ettiğiniz hobilerinize zaman ayırın. Bir süre sonra kendinizi daha iyi hissettiğinizi fark edeceksiniz… Yalnız olmadığınızı, hemen hemen herkesin aynı şeyleri yaşadığını ve bir şekilde üstesinden geldiğini de aklınızdan çıkarmayın…”

Berrak Sürücü, Hürriyet